ELAZIĞ ŞUBE BAŞKANLIĞIMIZ ÇALIŞMALARI

                                                 MEMUR-SEN KONFED..

01 Ocak 1970 Perşembe 02:00
ELAZIĞ ŞUBE BAŞKANLIĞIMIZ ÇALIŞMALARI



MEMUR-SEN KONFEDERASYONU

TOÇ BİR-SEN             

TARIM ORMAN VE ÇEVRE ÇALIŞANLARI

BİRLİĞİ SENDİKASI

ELAZIĞ-BİNGÖL-TUNCELİ İLLERİ 8 NOLU ŞUBE BAŞKANLIĞI

BASIN BİLDİRİSİ

Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Sayın Müdürleri, Memur-Sene bağlı sendikalarımızın Şube Başkanları ile İl Temsilcileri, Çevre İllerin Sayın Sendika Başkanları ve üyeleri, Basınımızın güzide elemanları ve TOÇ BİR-SEN ailesinin çok kıymetli üyeleri;

            MEMUR-SENe bağlı kısa adı TOÇ BİR-SEN olan Tarım Orman ve Çevre Çalışanları Birliği Sendikasının tertip etmiş olduğu dayanışma ve kaynaşma amaçlı iftar programına teşriflerinizden dolayı hepinize hoş geldiniz diyor saygı ve selamlarımı sunuyorum. Yüce ve yegane Yaratıcının feyzinin, bereketinin, af ve mağfiretinin yağmur gibi yağdığı bu mübarek ayda bizleri lütfuyla bir araya getiren Rabbimize hamdediyor, şükrediyorum.

            Sendikalar çalışanların hak ve çıkarlarını korumak, geliştirmek için ortaya çıkmış sivil toplum örgütleridir. Geniş kitlelerin çözüm üreten mekanizmalarıdır. Düşünen ve üreten kişiler bireysel haklarını korumak, ülke meselelerine çözüm üretmek için toplumsal örgütler etrafında birleşirler. Bu örgütlerin en önemlisi de sendikal organizasyonlardır.

            Bu anlamda sendikamız TOÇ BİR-SEN de ilkeli-kararlı-dik duruşlu, polemikten uzak sendikal anlayışı, güçten değil haktan yana, kula kulluğu değil Hakka kulluğu ilke edinmiştir. Kimsenin arka bahçesi olmadık. Omurgasızlığı ilkesizlik olarak gördük. Teslimiyetçi anlayışı benimsemedik. Milletin manevi değerleriyle savaşmadık. Aksine milletin milli ve manevi değerlerine sahip çıktık. Zalimden değil sürekli olarak mazlumdan yana olduk. Çatışma yerine yol göstermeyi yeğledik. Amir sendikacılığı değil hizmet sendikacılığını benimsedik. Hayra motor, şerre fren olmaya özen gösterdik. Hakkını savunamayanların hakkıyla beraber izzetini de kaybedeceğini dimağlara kazımaya çalıştık. Ne devleti kutsayan ne de körü körüne düşmanlık besleyen anlayışı tasvip etmedik.

Bu ilkeli duruşumuz kısa zamanda toplumun değişik katmanlarında yankısını buldu. Türkiye genelinde kendi iş kolunda 4 sendikanın toplamından daha fazla üyeye sahip olarak 19467 üye ile birinci ve yetkisini pekiştiren sendika oldu. Elazığda ise en yakın sendikayı üçe katlayarak 194 üyeye karşı 591 üye ile birinci sendika olarak üyelerinin teveccühünü kazanmıştır.

            Bizim için önemli olan çalışanın hakkının en iyi şekilde savunulması, üretimde verimliliğin arttırılmasıdır. Sorumlu sendikal anlayışı önemsiyoruz. Sloganlar akıl ve bilginin önüne geçmemeli. Sendikalar ideolojilerin dolgu malzemesi olmamalı. Kişileri sokağa döküp slogan attırmak son derece kolay ve çağın anlayış ve yorumunun gerisinde bir anlayıştır. Karşılıklı bilek güreşinin yapıldığı, kasların ve pazuların yarıştırıldığı anlayışlar çağın gerisinde kalmıştır. Şimdi akıl ve bilginin, vuruşma yerine konuşmanın, uzlaşmanın, diyalogun yükselen değer olduğu bir süreç yaşıyoruz.

Çözüm önerilerimize gelince;

1-Özgürlükleri genişleten, düşünce ve fikirlerin önünü açan adil ve tamamen sivil, halka hizmet edip ihtiyaçlarını karşılayan sivil anayasanın oluşturulacak kurucu meclis tarafından bir an evvel çıkarılması zaruret halini almıştır. Millet bu ayıplı ihtilal ürünü vesayet anayasasından bir an evvel kurtulmalıdır. Halkı potansiyel suçlu görme alışkanlığından vazgeçmelidir. Partileri millet açıp millet kapatmalıdır. MGK Avrupa ülkelerinde olduğu gibi Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı, ihtilal ürünü YÖK lağvedilmeli, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) siyasetten arındırılarak yapısı değiştirilmeli ve yetkisi sınırlandırılmalıdır.

2-Zulüm halini alan, çocuklarımızın psikolojilerini bozan başörtüsü zülmü bir an evvel kaldırılmalıdır. İnançlar pazarlık konusu yapılmamalıdır.

3-Yeryüzünde akan müslüman kanının durdurulması için tüm girişimler samimiyetle hayata geçirilmelidir. Afganistanda-Filistinde-Irakta-Sudandaki problemler müslümanlar tarafından çözülmeli. Ortak askeri-ekonomik-kültürel birlikler bir an evvel kurulmalı ve İslam Birliği sağlanmalıdır.

4-Toplu sözleşme ve grev olmazsa olmazımızdır.

5- Üyelerimize insanca yaşayacak bir ücret artışının verilmesi zorunludur.

6- Mesleki-sosyal-ekonomik problemlerimize çözüm getirmelidir.

7- Köleleştiren faize dayalı IMF programları yerine üretime ve ihracata dayalı yerli ekonomik modeller tercih edilmelidir.

8- Kürt açılımı konusundaki çözüm önerimiz Kuran-ı Kerimin Hucurat Süresinde ifadesini bulan "Bütün inananlar kardeştir" ayetidir. Bunun dışındaki çözümler laf-u güzaftan ibaret palyatif çözümlerdir. Dış kaynaklı çözümler çözümsüzlüktür.

Sabrınızı zorladım. Beni dinleme zahmetine katlanıp buraya teşrif etme nezaket ve inceliğinizden dolayı hepinize tekrar tekrar teşekkür ediyor hürmetler sunuyoruz.

Ramazanınız hayırlara vesile olsun inşallah. Esselamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu.

Yönetim Kurulu Adına

İbrahim YEŞİLORMAN

                                                                                   Şube Başkanı