Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Türkiye’de de Covid-19 ve pandemi’nin etkisi ve diğer bileşenlerin katkısıyla; ekonominin makro-mikro verileri, bütçe gösterge ve gerçekleşmeleri, enflasyon faiz ve kur tarafının oran ve değişimleri, belli sosyal kesimler açısından daha fazla olacak şekilde kayıp, sorun ve sıkıntı üretmektedir.
2020 yılı enflasyonu ,6, Merkez Bankası politika faiz oranı 2020 Ocak’ta 11,25 iken 2020 Aralık’ta ise , 2020 Ocak ilk iş günü 5,95TL olan dolar kuru aynı yılın son günü 7.41 TL olmuştu. Bütün bu veriler, 2020 yılının kamu maliyesi ve bütçesinden daha az olmayacak şekilde kamu görevlilerinin maaş ve bütçelerinde de kayıp ve zarar üretmiştir.
2020 yılı bütünü itibariyle oluşan bu fotoğraf, 2021 yılının ilk üç ayında da benzer bir içerikle kendini göstermiştir. Faiz, enflasyon ve kur tarafında oluşan oran ve rakamlar; kamu görevlilerinin maaşlarında, ücretlerinde ve diğer mali haklarında kamu işvereni ve maliyesi eliyle telafi, tazmin ve temin sorumluluğunun sergilenmesini gerektiren seviyeye ulaşmış görünüyor.
Bilindiği gibi 2020 ve 2021 yıllarında kamu görevlilerinin maaş ve ücretleri ile diğer mali haklarında yapılacak artışlar, iyileştirme ve sair değişimler; 5. Dönem Toplu Sözleşme süreci kapsamında Kamu İşvereninin teklifleri ve Kamu İşveren tarafı temsilcilerinin takdirleri doğrultusunda Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararıyla belirlenmiştir.
2020 yılında %4+%4 maaş artış oranına karşın yıl sonunda (birinci ve ikinci altı ay için enflasyon farkı oluşan bir şekilde) ,60’lık enflasyon gerçeği bir tarafta duruyor. Diğer taraftan 2021 yılı için ise %3+%3 şeklinde maaş artış oranlarına karşın yıl sonu enflasyon hedefinin ’in üstünde, enflasyon tahminin ise ’ler seviyesinde olması gibi bir gerçeklikte vardır.
İçinde bulunduğumuz hafta kur tarafında ’lere yaklaşan sert artış gerçekleşmiştir. Diğer taraftan ise Merkez Bankası politika faizini ’den 2 baz puan ve yaklaşık ,70’lik oransal artışla ’a yükseltmiştir. Kaba tabirle dolara yüzde 10, faize yaklaşık oranında zam yapılmıştır.
Aralık 2020’den bugüne faiz ’den 4 puanlık ve %26’lık bir artışla ’a çıkması, kurda yaşanan - bandında gerçekleşen sert yükseliş ve yıllık enflasyonun ’ler, yıl sonu enflasyon tahminin - seviyesinde olması gibi görünür veriler karşısında; kamu görevlilerinin maaşlarındaki ve mali haklarındaki erimenin, bütçelerindeki sarsılmanın, alım güçlerindeki azalmanın görülmemesi imkansızdır.
Ayrıca, yakın dönemde açıklanan Ekonomi Reform Paketi içeriğinde, kamu görevlilerinin ve yetkili temsilcisi konumundaki Konfederasyonumuzun ve sendikalarımızın beklentilerine, taleplerine ve teklif ve tepkilerine uygun cevap niteliğinde hüküm ve hedeflere ne yazık ki yer verilmemiştir.
Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinde 2020 ve 2021 yılı açısından (Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun keyfi, gerçeklere kayıtsız, ekonomik verilerle uyumsuz kararıyla) gerçekleşen yetersiz/adaletsiz/hakkaniyetsiz maaş-ücret artışlarının telafi ve tazmin edilmesini gerektiren süreçler yaşanmış, sonuçlar gerçekleşmiştir.
Maaşlar Seyyanen Zamla Yükseltilmeli, Mali Haklar İyileştirilmeli
Özetle kamu görevlilerinin maaşları ve bütçeleri, kamu maliyesi ve kamu bütçesinden daha az olmayacak şekilde mevcut gelişmelerden olumsuz etkilenmiş ve etkilenmeye devam etmektedir. Bu sonuç, Kamu İşvereni’nin gerçeklerle uyumlu teklif sunmamasının ,Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun ise gerçek duruma gözlerini ve gerçekleri ifade eden beyanlara kulaklarını kapatmasının eseridir. Kamu İşvereni ve Hakeminin birlikte ürettiği bu sonucu telafi ve tazmin etmek ise hiç kuşkusuz siyasi iradenin, hükümetin ve kamu yönetiminin ortak görev, yetki ve sorumluluk alanındadır.
Bu itibarla; kamu görevlilerinin maaşlarında, ücretlerinde, bütçelerinde ve mali haklarında yaşanan erimenin, kayıpların ve sarsıntının sona ermesi giderilmesi amaç ve hedefleriyle; a) Kamu görevlilerinin maaşlarına Ocak ayından geçerli olmak üzere en düşük devlet memuru maaşının %20’si oranında seyyanen zam yapılması,
b) Kamu görevlilerinin gelir vergisi oran ve matrahları nedeniyle yaşadıkları kayıplarının giderilmesi ve gelir vergisi oranlarının olarak sabitlenmesi,
c) Kamu görevlilerinin yararlandıkları ek ödemelerinin faiz ve kur tarafında oransal noktada gerçekleşen sert artışlarla uyumlu olacak şekilde (aynı oranda) artırılması,
d) Kamu görevlileri Hakem Kurulu kararıyla hüküm altına alınan 5. Dönem toplu Sözleşme çerçevesinde oluşan enflasyon kaynaklı maaş-gelir kayıplarının münhasıran hesaplanmak suretiyle enflasyon farkı tazminatı adıyla kamu görevlilerine (01 Ocak 2020’den bugüne oluşan zararın defaten ödenmesi suretiyle) ödeme yapılması
talep ve tekliflerinin uygulamaya konulmasını sağlayacak yasal ve yönetsel düzenlemelerin Nisan ayı içerisinde hayata geçirilmesini bekliyoruz. İnsani kalkınma ve adalet bunu gerektirir.