MALATYA İL BAŞKANLIĞIMIZ ÇALIŞMALARI

"NEREDE MÜSLÜMAN ORDA KAN VE GÖZYAŞI" MEMUR-SEN Konfederasyonumuz..

01 Ocak 1970 Perşembe 02:00
MALATYA İL BAŞKANLIĞIMIZ ÇALIŞMALARI


"NEREDE MÜSLÜMAN ORDA KAN VE GÖZYAŞI"

MEMUR-SEN Konfederasyonumuzun Malatya İl Temsilciliğince düzenlediği Kitlesel Basın açıklamasında geniş bir katılımla yer aldık. TOÇ BİR-SEN İl Yönetimi ve üyelerimizle birlikte Doğu Türkistanda Çinin uyguladığı Müslüman katliamını telin ettik.



Kitlesel basın açıklamasına Sendikamız dışında Memur-Sene bağlı diğer sendika yönetim kurulları ve üyelerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş katıldı. Cuma namazını müteakip Yeni Cami meydanına toplanan büyük kalabalığa hitap eden MEMUR-SEN İl Temsilcisi Şahin KAYADUMAN; "Urumçideki Müslüman kardeşlerimiz bizim gibi Cuma namazı kılamadılar çünkü camiler kilitlenmiş ve kardeşlerimize Cuma namazı kılmaları dahi yasaklanmıştır" diyerek başladı.

Doğu Türkistanda yaşayan binlerce Müslüman kardeşimizin Çin tarafında soykırıma tabi tutulduğunu ve Çin yönetiminin yıllarca süren zalimce politikalarının kritik bir aşaması olduğunu hatırlatarak MEMUR-SEN ailesinin bu ve buna benzer hiçbir insanlık suçunu kabul etmeyeceğini ve lanetlediğini ifade etti.

KAYADUMAN daha sonra sözlerini şu şekilde sürdürdü:" Yeryüzü coğrafyasına göz atıldığında, nerede bir Müslüman topluluk varsa orada kan, gözyaşı ve zulmün fotoğrafına tanık oluyoruz. Hemen yanı başımızdaki Irak, Filistin, Çeçenistan ve Afganistanda yaşananlar sadece kamuoyuna yansıtılanlardan bazılarıdır. Zalimlerin, katillerin adları farklı da olsa mazlumların hep Müslümanlar olduğunu görüyoruz. Vahşetin, katliamın adı önceki gün Amerika idi, dün İsrail, bugün de Çin.



Kuzey Kutbunda buzullarda sıkışan birkaç balina için ayağa kalkan İnsanlık Alemi, binlerce masum insan, hiçbir hukukta yeri olmayacak şekilde katliama uğratılırken neden susmaktadır?

Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir. İnsan canı, dini ve namusunun tarumar edildiği bir yerde, eli kanlı, vahşi katillerle olan hiçbir siyasi, sosyal, ekonomik ilişki bu katliama karşı durmamıza engel olamaz/olmamalıdır. Katliama sessiz kaldığımız andan itibaren varlık nedenimizde inkar etmiş oluruz." dedi

Cumhurbaşkanlığı, TBMM ve Hükümetimizden Çinin uyguladığı soykırıma sessiz kalmayarak ciddi tepkiler göstermesinin beklendiğini. Bunun yanında sivil toplum örgütlerinin ve basın yayın kuruluşlarının da bu konuda geniş etkinlikler ve eylemler yapması gerektiğini söyleyen KAYADUMAN, sözlerini şu şekilde tamamladı;" Dünyanın neresinde, kime karşı olursa olsun yapılan tüm zulümleri yüreğinde, kendisine karşı yapılmış olarak hisseden MEMUR-SEN Malatya Teşkilatı olarak Çin zulmünü lanetliyoruz. Katliamda şehid edilen Doğu Türkistanlı kardeşlerimize ALLAHTAN rahmet diliyoruz. Gösterdiğiniz duyarlılıktan dolayı MEMUR-SEN Malatya Teşkilatı adına herkese teşekkür ediyoruz." dedi.

Çin katliam ve soykırımının telin edildiği ve katılımcıların sık sık Çini lanetleyen sloganlar attığı kitlesel basın açıklaması giyabi cenaze namazı kılınması ile sona erdi.



.................................................................................................................................................

                         MEMUR-SEN MALATYA İL TEMSİLCİLİĞİ

BASIN AÇIKLAMASI

        KATİL ÇİNİ LANETLİYORUZ!          

 

Doğu Türkistanda yaşanmakta olan katliamı, insanlık dışı uygulamaları büyük bir nefret ve derin teessürle izliyoruz. Çin devlet yetkililerinin verdiği rakamlara göre yüzlerce, Doğu Türkistanlı haber kaynaklarına göre şu ana kadar binlerce kişi hunharca şehid edilmiştir.

Katliamın değişik boyutlarda hala devam ettiği görülmektedir. Bu katliam, Doğu Türkistanda Müslüman kardeşlerimize yönelik baskıcı, zalim Çin Yönetiminin yıllardır sürdürdüğü yıldırma politikalarının yeni ve kritik bir aşamasının başlangıcıdır. Gelinen noktada Doğu Türkistanda yaşanmakta olan bu son trajedi, akıl ve vicdan sahibi hiçbir insanın idrak sınırların da yer bulamayacak bir vahşeti ortaya koymaktadır.

İnsanlık değerlerine sahip hiçbir insanın suskun kalamayacağı bu vahşeti MEMUR-SEN Camiası Olarak, her tür hukuk dışı uygulamaları, baskıları, zulümleri, katliamları kınadığımız gibi bu katliamı da var gücümüzle telin ediyoruz, lanetliyoruz.

Yeryüzü coğrafyasına göz atıldığında, nerede bir Müslüman topluluk varsa orada kan, gözyaşı ve zulmün fotoğrafına tanık oluyoruz. Hemen yanı başımızdaki Irak, Filistin, Çeçenistan ve Afganistanda yaşananlar sadece kamuoyuna yansıtılanlardan bazılarıdır. Zalimlerin, katillerin adları farklı da olsa mazlumların hep Müslümanlar olduğunu görüyoruz. Vahşetin, katliamın adı önceki gün Amerika idi, dün İsrail, bugün de Çin.

Kuzey Kutbunda buzullarda sıkışan birkaç balina için ayağa kalkan İnsanlık Alemi, binlerce masum insan, hiçbir hukukta yeri olmayacak şekilde katliama uğratılırken neden susmaktadır?

Bizim inancımızda "MAZLUMUN DİNİ SORULMAZ." Zulme uğrayan kim olursa olsun sahip çıkmak bizim vicdan borcumuzdur.

Zulme ve katliama karşı çıkmak hiç reel politik hesaplara girmeden yapılması gereken en temel insani tutum olmalıdır. 1.5 milyarlık insan gücü ile İslam dünyası gerekli hassasiyeti ve tepkiyi en sert şekilde göstermelidir.

Peygamberimiz (s.a.v) "HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSANDİLSİZ ŞEYTANDIR" Hadisiyle Özelde Müslümanların genelde ise tüm mazlumların yanında, Zalimlerin karşısında olmamız gerektiğini emrediyor. Türkistanlı Müslüman Uygur kardeşlerimize yapılan bu sistematik katliama sessiz kalmak insanlık duygusu taşıyan hiç kimseye yakışmaz.

Haksız yere bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir
. İnsan canı, dini ve namusunun tarumar edildiği bir yerde, eli kanlı, vahşi katillerle olan hiçbir siyasi, sosyal, ekonomik ilişki bu katliama karşı durmamıza engel olamaz/olmamalıdır. Katliama sessiz kaldığımız andan itibaren varlık nedenimizde inkar etmiş oluruz.

Çinin katliamlarını durdurmak ve Doğu Türkistanlı Müslüman Uygur Kardeşlerimizin kendi vatanlarında insanca ve İslamca yaşamalarını temin etmek üzere, aşağıdaki önerileri
başta Cumhurbaşkanımız, TBMM ve Başbakanımızın başkanlığındaki hükümetimiz olmak üzere siyasi partiler, Sivil Toplum Kuruluşları, Ticari kuruluşlar, İşadamları ve siz halkımıza sunmak istiyoruz:

MEMUR-SEN Malatya Teşkilatı Olarak;

1.  Olayların Cumhurbaşkanımız Sn. Abdullah GÜLün bölgeyi ziyaretinin hemen akabinde cereyan etmesinin siyasi ve stratejik bir anlamı olduğunu düşünüyor, Cumhurbaşkanımızdan bu konuda aktif davranmasını bekliyoruz.

Bu sorunu Öncelikle İslam Ülkeleri ve dünya devlet başkanları düzeyinde acilen gündeme getirmesini ve bu seviyede somut önlemler geliştirmesini;

2.    Meclisimizin Milletimizin en geniş temsilcisi olduğu düşüncesiyle,

a.    Meclis Başkanımız Sn. Köksal TOPTANın tatildeki TBMMyi Genel Görüşmeye çağırarak, meclisin bu katliamı telin edici bir karar almasını,

b.    Parlamentodaki Çinle Dostluk Grubunun feshedilmesini,

c.    Çinle yapılan her türlü anlaşmanın gözden geçirilmesini ve askıya alınmasını;

3.    Başbakanımız Sn. R. Tayyip ERDOĞANdan ve Bakanlar Kurulumuzdan halkımızın yürütme organı olması sebebiyle,

a.    Çinle her türlü diplomatik ilişkileri gözden geçirmesini,

b.    Çin Büyükelçisini ülkemizden göndermesini,

c.    Büyükelçimizi geri çekmesini,

d.    Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla, zulüm devam ettiği sürece camilerde Doğu Türkistanlı Uygur Kardeşlerimize dua edilmesi ve Müslüman halkımıza yönelik bilinçlendirme amaçlı hutbelerin okutulmasını,

e.    Sadece prestij gösterisi olmaktan çıkması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyindeki Geçici Üyeliğimiz vesilesiyle Güvenlik Konseyini (Daimi üyelerden birinin de Çin Olduğunu da bilerek) acilen toplantıya çağırmasını,

f.    İslam Konferansı Teşkilatının genel Sekreterinin de Türk olduğu gerçeğinden hareketle İslam Konferansı Örgütünün Başbakanlar Seviyesinde somut yaptırımları konuşmak üzere acilen toplantıya çağırılmasını;

g.    Dışişleri Bakanımız Sn. Prof. Dr. Ahmet DAVUTOĞLUndan, çok boyutlu dinamik dış politika yaklaşımının somutlaştırılması çerçevesinde katliamı durdurmayı sağlayacak ölçekte uluslararası etki, baskı vb. mekanizmaları harekete geçirmesini,

h.    Yakın örnek İranda olduğu gibi işine geldiğinde tüm dünya ülkelerine insan hakları söylemiyle baskı yapan Avrupa Birliğinin bu konuda Çine yönelik somut baskı yapmasının sağlanmasını, aksi takdirde bu durumun ABnin tutarsız ve ikiyüzlü olduğunu ortaya koyacağı ve bu sebeple AB ilişkilerimizin gözden geçirilmesini,

i.    Doğu Türkistanlı Uygur Türkü kardeşlerimize iltica haklarının tanınmasını ve özellikle Pakistan, Afganistan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan gibi Müslüman ve Türk devletlerinin de en azından bu hakkı Doğu Türkistanlı Uygur  kardeşlerimize tanıması doğrultusunda çalışma yapmalarını,

4.    Siyasi partiler, Sivil Toplum Kuruluşları, dernekler ve vakıflardan,

a.    Bu konu hakkında kamuoyunu bilgilendirici, uyandırıcı çalışmalar, mitingler vb. etkinlikler düzenlemesini, düzenlenen etkinliklere kim düzenliyorsa düzenlesin destek vermelerini,

b.    İslam dünyası, bölgesel ve küresel ölçekteki Sivil Toplum Kuruluşları koordinesini sağlayarak küresel ölçekte katliama karşı sivil ve engelleyici bir duruş sergilemesini ve bu çerçevede Çin mallarına yönelik boykotun en azından tüm İslam dünyasında islam kardeşliği ve dayanışması içinde yapılmasının sağlanması yönünde çalışma yapmalarını,

5.    Ticaret ve Sanayiyle ilgili dernek, oda vb. kuruluş ve iş adamlarımızdan,

a.    Çinle yaptıkları – ne kadar kar getiriyorsa getirsin, bedeli ne olursa olsun- tüm ticari faaliyetlerini gözden geçirmeleri, askıya almaları ve süreç içinde kesmelerini;

6.    Yerel ve Ulusal Medya kuruluşlarımızdan,

a.    kamuoyunu bilgilendirici, bilinçlendirici ve yönlendirici haber, yorum vb yayınlara ağırlık vermesini

7.    Her zaman zulme karşı mazlumun yanında olan milletimizden,

a.    Zulme karşı olmak adına yapılan tüm çalışmalara –ben yoksam kimse yok- anlayışıyla destek vermesini,

b.    Tüketimlerini bilinçli yaparak ne kadar pahalıya mal olursa olsun –buradaki bir yerli firma bile üretse- Çin malı hiçbir ürünü kullanmamasını talep ediyoruz.

Dünyanın neresinde, kime karşı olursa olsun yapılan tüm zulümleri yüreğinde, kendisine karşı yapılmış olarak hisseden MEMUR-SEN Malatya Teşkilatı olarak Çin zulmünü lanetliyoruz. Katliamda şehid edilen Doğu Türkistanlı kardeşlerimize ALLAHTAN rahmet diliyoruz. Gösterdiğiniz duyarlılıktan dolayı MEMUR-SEN Malatya Teşkilatı adına herkese teşekkür ediyoruz.

                                                      Şahin KAYADUMAN

              Memur-Sen İl Temsilcisi