Haberler

İslam âlemi olarak, Yüce Allah tarafından âlemlere rahmet olarak gönderilen peygamberimiz Hz. Muhammed’in (sav) bir gece Mekke'den Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya yürüdüğü ve buradan göğe yükseldiği İsra ve Miraç kandilini idrak ediyoruz.

Peygamber efendimizin İsra yolculuğu ve sonrasında Miraç’a yükseltildiği bu özel gece; bizlere ibadetlerimizi ve dualarımızı yükselterek arınacağımız bir fırsat kapısı olarak bahşedilmiştir.

İsra ve Miraç, tefekkür ederek akletmenin, cahiliye zilletine gömülmüş idraklerin Kur’an’ın aydınlığıyla buluşmasının, bağlı olduğumuz inanç değerlerini hatırlamanın, ömür muhasebesini yapmanın gecesi olarak Rabbimizin ikramıdır.

İsra ve miraç insanın kutsala yükselme, ilahi hakikati tefekküre yürüme, anlamsızlık krizinde buharlaşan hakikati kavrama fırsatıdır.

İsra ve Miraç insanın ufkunun dünyevi hudutları aşması, özünü ötelerde kavraması, ruhun ve kalbin kutsalla buluşmasıdır.

İsrâ ve Miraç, bireysel tezkiye ve kulluğun toplumsal arınma ve yücelişe dönüşmesinin imkânıdır.

Bu gece aynı zamanda insanlık adına adalet ve barış çağrısını içinde barındıran bir gecedir. Sömürünün, vahşetin ve zulmün ve Gazze’de yüzyılın soykırımının milyarlarca insanın gözü önünde arsızca gerçekleştirildiği bir demde “Hüzün Yılı”nda gerçekleşerek peygamberimizi mesrur eden İsra ve Miraç gecesinin başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere dünyanın tüm mazlumları ve mağdurlarını sevindirecek gelişmelerin habercisi;

İnsanlık için adalet ve barışın, mazlumlar için dayanışma ve yardımlaşmanın, yüzyıllarca İslam beldesi olarak barış ve huzurun sembolü olan ilk kıblemiz Kudüs ve Filistin toprakları için kurtuluş ve özgürlüğün, ümmetinin birliğinin ve dirliğinin vesilesi olmasını diliyoruz.