Emperyalist devletlerin güç birliği hâlinde yok etmek istedikleri milletimizin, istiklali için verdiği kurtuluş mücadelesinin amacını, ilkelerini, ruhunu ve felsefesini yansıtan İstiklal Marşımızın Meclis’te “millî marş” olarak kabul edilişinin 100. yılını idrak ediyoruz. İstiklal Marşımızın yüzüncü yılının TBMM tarafından “İstiklal Marşı Yılı” olarak ilan edilmesi anlamlı bir karar olmuştur.
İstiklal Marşımız, zalimlere karşı imanla direnmenin, düşmana hak ettiği dersi vermenin, millet olarak tarihimize, değerlerimize sahip çıkma destanının en güzel ifadesidir. Her safhası ayrı bir kahramanlık olan İstiklal Harbi’nin milletimiz açısından en derin duygularını, kimliğini, tarihe nam salmış karakterini coşkulu bir dille ortaya koyan bir manifestodur. Mahşer yerini andıran o vatan ve namus savunması günlerinde milletimizin umut ve cesaretini ateşlediği gibi, bugün, yüzüncü yılında da aynı duyguları en yüksek seviyede hissettirmekte, kardeşliğimizi pekiştirmekte, milletimizi kaynaştırmaktadır.
İstiklal Marşımız, yüzyıldır ay yıldızlı bayrakla dalgalanan bir özgürlük ve onur duygusunun sesi, sözü ve formudur. Milletimizin tarih karşısındaki hissiyatını, değerlerine sahip çıkarken ortaya koyduğu kolektif şuurunu ifade etmesi ve ateşlemesi bakımından ölümsüz bir metindir.
Haksızlığa ve batıl olana asla teslim olmayan ruh, mevzideyken bıkmayan bir sabır, yorulmayan azim, emperyalistler karşısında eğilip bükülmeyen, teslim olmayan bir duruşla, geri dönmeyi düşünmeyen bir inançla, yeryüzündeki bütün ölümleri imrendiren ‘şehadet’ duygusuyla yazılmıştır.
İstiklal Şairimiz, milletinin ruhunu yakından tanıyan büyük bir münevver, fikirleriyle yön veren bir mütefekkir, arkadaşlık ilişkilerinde diğerkâm, milleti için her türlü fedakârlığı yapacak kadirşinas bir adam, erdemleriyle mümeyyiz bir şahsiyet, aynı zamanda bir Millî Mücadele kahramanıdır.
İstiklalimiz için bir marş yazmak demek, iman için, onur için, gelecek nesiller için ateş denizinden geçmek; gelecek için bugünümüzü ve canımızı feda etmeyi göze almaktır. Emperyalizmin ülkemize 15 Temmuz gecesi yaptığı alçak kalkışmaya karşı millet olarak direnişimizle, hür irademizle, bağımsız ve onurlu bir şekilde verdiğimiz ders, bunun böyle olduğunun en son göstergesidir.
Memur-Sen olarak, Asım’ın Nesli’ne yaraşır bir ahlak, azim ve iradeyle, İstiklal Marşımızı bütün gerçekliğiyle yüzyıllar boyunca yaşayacak, gelecek nesillerimize aktarmayı kendimize ödev bileceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, İstiklal Harbimizi en veciz hâliyle bize İstiklal Marşı olarak armağan eden Mehmet Akif Ersoy’u, Millî Mücadele şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz.