Memur-Sen Konfederasyonu ve Hak-İş Konfederasyonu, iş savaşın yoğun olarak yaşandığı İdlib’deki insani drama kayıtsız kalmadı. Türkiye’nin iki önemli emek örgütü, ortak bir yardım kampanyası başlattı. İki Konfederasyon İHH İnsani Yardım Vakfı, Deniz Feneri, Türk Kızılayı ve AFAD aracılığı ile "İdlib Yardım Bekliyor” çağrısıyla İdlib için bir yardım kampanyası başlattı. İlk aşamada 400 bin TL'lik bir bağışın gerçekleştirildiği kampanyanın açılışı, Memur-Sen Genel Merkezi'nde yapıldı.
Düzenlenen ortak basın açıklamasına Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, Deniz Feneri Genel Başkanı Mehmet Cengiz, İHH Genel Sekreteri Durmuş Aydın, Türk Kızılayı Genel Başkan Vekili İsmail Hakkı Turun ve AFAD Başkan Yardımcısı İsmail Palakoğlu katıldı.
Yalçın: Emperyal sömürü düzeni Müslümanlara soykırım uyguluyor.
Basın açıklamasında konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İdlib’te yıllardır insani bir dram yaşandığını belirterek, dünya kamuoyunun bu drama sessiz kaldığını söyledi. İdlib’te yaşananların ilk olmadığını vurgulayan Yalçın, “Emperyal sömürü düzeni, özellikle İslam beldeleri olmak üzere dünyanın her bir köşesine çöreklenmiş; kan emiyor, sömürüyor, Müslümanlara soykırım uyguluyor. Son 25 yılda savaşlarda 12,5 milyon Müslümanın yaşamını yitirmesi soykırım değil de nedir? İşte Arakan, Filistin, Irak, Bosna, işte Çeçenistan, Mısır, Yemen, Libya, işte Somali, Afganistan, Orta Afrika, ve işte Suriye… Bunlar uzak geçmişe ait değil, hepimizin bizzat yaşayıp da gördüğü korkunç dramlar.” ifadelerini kullandı.
3 milyondan fazla sivilin yaşadığı İdlib’te 1.395 tane sığınmacı kampı olduğunu belirten Yalçın, buna rağmen İdlib’te sadece 2019 yılında Esed rejimi tarafından 526 yaşam alanı hedef alınarak katliamlar gerçekleştirildiğini söyledi. “Her gün yaşanan saldırılarla İdlib, içindeki masum halkla beraber gözlerimizin önünde yok ediliyor.” diyen Yalçın, “Zaten gayrı insani koşullarda hayata tutunmaya çalışan insanların durumu, son bir aydaki saldırılarla çok daha fazla ağırlaştı. Katliamlardan kaçarak Türkiye sınırına göç eden sivillerin sayısı 360 bini aştı. Gerek İdlib’te gerekse de sınırımızda milyonlarca sivil, yemek, barınma, giyinme ve soğuktan korunma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun durumda. Ağır kış şartlarından dolayı kamplar su altında kaldı. Çok ciddi tedbirler alınmazsa çok ağır sonuçları olacak bir insani krizle, ağır bir trajediyle karşı karşıya kalacağız.” şeklinde konuştu.
“Halkımızın ve teşkilatlarımızın bu yardımı kampanyasına sahip çıkacağına, idlip için ayağa kalkacağına ve toplanan yardım tutarlarını çok daha yukarılara çıkaracağına yürekten inanıyoruz.” diyen Yalçın, “Hak-İş’le birlikte AFAD, KIZILAY, DENİZ FENERİ ve İHH’ya 100’er bin lira bağışlayarak toplamda 400 bin lirayla bir yardım kampanyasının fitilini ateşliyoruz. Bu vesileyle; teşkilatlarımıza, üyelerimize ve bütün halkımıza çağrıda bulunuyoruz: Zulmün örgütlü kötülüğüne karşı bizler de iyiliği örgütlemeliyiz! O halde; coğrafyamızı kana bulayan zalimlere karşı, durmadan, dinlenmeden, gaflete düşmeden, daha çok çalışacağız, daha sıkı örgütleneceğiz! Mağdur, mazlum muhacir kardeşlerimizin yanında durmayı sürdüreceğiz! Çünkü insanız! Çünkü kardeşiz! Çünkü ümmetiz!” diyerek sözlerini noktaladı.
Arslan: En büyük trajedi insanlığın bu dramlara sessiz kalmasıdır
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan ise yaptığı konuşmada İdlib’te insanlığın merhamet ve vicdan duygularının öldüğünü belirterek “En büyük trajedi bu ölümlere karşı insanlığın sessiz kalmasıdır. Körfez savaşında bir karabatağın petrole bulanmış görüntülerini günlerce ekranlardan eksik etmeyenler, balinanın karaya vurmasını günlerce kurtarma operasyonuyla dünyaya anlatanlar her gün onlarca yüzlerce insanın katledildiğini görmüyor, duymuyorlar. Bizim buradaki feryadımız, çağrımız insanlar ölmesin diye. Zalimler mazlumlara galebe çalmasın diye. Mazlumlar ve mağdurlar ayağa kalkıp zulme karşı kalkıp başarı elde etsin diye.” şeklinde konuştu.
Yardım kampanyalarının çoğalması gerektiğini söyleyen Arslan, “Memur-Sen’e ve Hak-İş mensuplarımıza teşekkür ediyorum. Örgütlerimizin bu duyarlılığı aslında bütün insanlığa da güzel bir mesajdır. Biz Memur-Sen ile her bölgedeki sorun için yan yana geliyoruz. Diğer STK’larla yan yana geliyoruz. Keşke burada daha fazla sivil toplum örgütü daha fazla konfederasyon yer alsa. Keşke onlarla da bunu gerçekleştirebilsek… Çünkü kötülük organize bir şekilde yayılıyor. İyiliğin hâkim olması için daha fazla örgütlenmeli daha fazla organize hale gelmelidir.” diye konuştu.
Cengiz: İdlib’te yaşananlar Suriye krizinin en ağır olanıdır
Yardım Kampanyasının partner kuruluşlarından olan Deni Feneri Derneği adına konuşan Genel Başkan Mehmet Cengiz ise “Suriye’deki kriz son yüzyılda yaşanan en ağır krizlerden bir tanesidir. İç savaşın 10. yılına giriyoruz. Bugün idlib’de yaşananlar Suriye krizinin en ağır olanıdır. Suriyeliler açısından İdlib artık son kale olarak görülüyor. İdliblilerin Türkiye’den başka sığınacakları bir limanları yok. Türkiye 10 yıldır vicdanını dünyaya haykırıyor. Bu yardım kampanyasında 2 konfederasyonun bulunmuş olması yardım konusunda ne kadar duyarlı olduğumuzun en önemli göstergesidir. 2 konfederasyonun ülkemizde çok büyük bir karşılığı var. Bu yüzden bu kampanyanın önemi de son derece büyük.” ifadelerini kullandı.
Aydın: Bu çağrı başka kampanyalara da vesile olacaktır
İHH adına açıklamada bulunan Genel Sekreter Durmuş Aydın da sivil toplum kuruluşlarının yardım çağrılarının önemine değinerek “Memur-Sen ve Hak-İş’e bu kampanyayı düzenledikleri için teşekkür ediyoruz. İnanıyorum ki Türkiye’nin tüm kesimi bu kampanya ile idlib’in sesine kulak verecektir. Başka kampanyalara da vesile olacaktır.” şeklinde konuştu.
Turunç: Milletimiz bu kampanyada da üzerine düşeni yapacaktır
Türk Kızılayı Genel Başkan Vekili İsmail Hakkı Turunç ise yaptığı konuşmada “Bu organizasyonu yapanlara çok teşekkür ediyorum. İki konfederasyon da dünyanın neresinde problem varsa oraya giden kuruluşlar. Bu duyarlılıkları için hepsini yürekten kutluyorum. İlk kez böyle bir organizasyon İçinde değiller. İdlib dramların yaşandığı ilk yer değil ama son yer olması için hep birlikte hareket etmeliyiz. Milletimizin hamiyetperverliğini bu kampanyada da göstereceğine yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
Palakoğlu: İdlib’e duyarlı olmak vicdani bir ödevdir
AFAD Başkan Yardımcısı İsmail Palakoğlu ise konuşmasında “Ne zaman bir insanlık krizi yaşandıysa Memur-Sen ve Hak-İş duyarsız kalmadı. Mutlaka ses verdi. Bir hareket ortaya koydular. Daha önce de yaşanan insani krizlerde konfederasyonların çok ciddi katkılarını gördük. İdlib’de yaşanan katliama karşı başlattıkları “insanlığa mesajın olsun” kampanyalarından dolayı çok teşekkür ediyorum. İdlib için duyarlı olmak, onların acısını hissetmek herkes için vicdani bir görevdir diye düşünüyorum. O yüzden bu kampanyayı anlamlı buluyoruz.” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan 400 bin ₺’lik yardım çekini 4 kuruluşun temsilcilerine takdim ederken, salonda bulunanlar ise cep telefonlarından İdlib için SMS atarak yardım kampanyasını başlatmış oldular.
İdlib için başlatılan yardım kampanyasına katılmak isteyenler; AFAD için SURİYE yazıp 1866’ya, Deniz Feneri için YARDIM yazıp 5560’a, Kızılay için HİLAL yazıp 2868’e, İHH için CATI yazıp 4072’ye göndererek bağışta bulunabilecekler.