Haberler

Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, su kaynaklarının kısıtlı olduğu gerçeğinin unutulmaması ve bu bilinçle tüketim alışkanlıklarının değiştirilerek su israfının durdurulması çağrısında bulundu.

Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, sosyal medya hesaplarından kuraklık ve israf konusuna dikkat çekmek ve kamuoyunda bu konuda farkındalık oluşturmak için ‘Su İsrafını Önleyelim’ diyerek paylaşımlarda bulundu. 

İklim şartlarındaki değişiklikler, mevsimsel kuraklık ve pandemi sürecinde artan su tüketimi nedeniyle son aylarda ülke genelindeki barajlarda doluluk oranlarında önemli düşüşler gözlendiğini ifade eden Öztürk; “İklimsel değişiklikler ve israf nedeniyle su kaynaklarımız tükeniyor. Suyun yaşamın vazgeçilmezi olduğunu bilmek yeterli değil; Onu doğru kullanmak ve korumak gerekli. Geleceğimizi tüketmeyelim” diyerek suyun tasarruflu kullanılması çağrısını yineledi.

“Su Yoksa, Hayat da Yok!”

Öztürk, suyun hayatımızın her anı için vazgeçilmez olduğunu söyleyerek; “Suyun olmaması yaşamın olmamasıyla eş değerdedir. Yani su yoksa, hayat da yoktur” dedi.

Dünyada artan nüfus, küresel ısınma, kuraklık gibi faktörler sebebiyle suya olan talebin her geçen gün arttığını, buna karşın da tatlı su kaynaklarının azaldığının altını çizen Öztürk, “Dünyada 700 milyondan fazla insan su kıtlığı çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün verilerine göre bu insanların 140 milyondan fazlası, içme suyunu hijyen açısından en düşük düzeydeki "yer üstü" sularından karşılıyor. Ve ne acıdır ki dünyada en az 2 milyar insan kanalizasyon suyu karışmış içme suyu kullanıyor. Bu durumda pek tabii ki onları kolera, dizanteri, tifo ve çocuk felci riskiyle karşı karşıya bırakıyor.

Öte yandan araştırmalar ve çalışmalar Dünya nüfusunun yüzde 40'ının 2050 yılında şiddetli su stresi altında yaşayacağı tahmininde bulunuyor. Tüm canlılar için hayati değer taşıyan suyu; doğru, yeterli ve bilinçli kullanmak, onu korumak zorundayız. Bu noktada hepimiz su israfının önlenmesi için üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeli, toplumda da bu bilincin oluşması adına uğraş vermeliyiz. Kaynaklarımızın sınırlı ve çocuklarımızın geleceği olarak bizlere emanet olduğunu unutmayalım. Geleceğimize hep birlikte sahip çıkalım” dedi.