TOÇ BİR-SEN “SAĞLIKTA DA , TARIMDA DA ŞİDDETE HAYIR” DEDİ
10 Nisan 2020 Cuma 16:59Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Öz Orman-İş Sendikasının ev sahipliğinde, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile bir araya geldi.
Öz Orman-İş Genel Başkanı Settar Aslan’ın daveti üzerine gerçekleşen Toç-Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk’ün de katıldığı ziyarette, Bakan Dr. Bekir Pakdemirli’ye; Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Akif Özkaldı, Bakanlık Personel Genel Müdürü İrfan İçöz ve Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey eşlik etti.
Ziyarette, Orman Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Türkyılmaz, Prof. Dr. Sabri Tekir ve Hak-İş Onursal Başkanı, TBMM eski İdare Amiri ve Çorum eski Milletvekili Salim Uslu da yer aldı.
Görüşmede Genel Başkan Öztürk, Bakan Pakdemirli’ye; Toç Bir-Sen olarak hazırladıkları, Covid-19’un Ülkemiz tarımı üzerine olası etkilerini ve çözüm önerilerini içeren odak analizini takdim etti. Öztürk ayrıca, çalışanların taleplerini ve çözüm önerilerini içeren dosyayı iletti.
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı ve Toç Bir-Sen Genel Başkanı Hüseyin Öztürk, Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli ile yaptığı görüşmede ilk olarak; Kovid-19 salgını nedeniyle en stratejik sektörlerin başında gelen tarım sektöründe oluşabilecek olası olumsuzlukları önlemeye yönelik yapılabilecek planlara ilişkin hazırladıkları Koronavirüsün Türkiye Tarımına Olası Etkileri ve Çözüm Önerileri' başlıklı odak analizini sundu.
“TARIMSAL ÜRETİMİ DESTEKLEMELİYİZ”
Analizin içeriğine ilişkin bilgiler veren Öztürk, uzun vadede salgının ekonomi, sağlık, tarım, gıda, ulaşım, lojistik, eğitim ve turizm sektörleri başta olmak üzere tüm sektörler üzerinde farklı şiddette, kısa, orta ve uzun vadeli olumsuz etkileri olacağını kaydederek; “Bugün içinde bulunduğumuz zor şartlara ilave olarak gelecekteki üretimin de garanti edilmesi için üretici gelirlerinin azalmasından dolayı üretimden çekilme veya üretimi azaltma riskinin yönetilmesi için destekleme modelleri ve yeni metodolojiler üzerinde çalışılmalıdır. Bu amaçla, 2019 yılına göre tarımsal nüfusumuzu koruyucu hatta artırıcı önlemler almalı, ekilebilir tüm arazilerimizi prosedürlere takılmadan kayıt altına almalı ve üretime kazandırmalı, tarımsal üretimi çiftlikten çatala anlayışı ile desteklemeliyiz. Yani tarımsal üretimin tedarik zinciri bozulmayacak şekilde üretim, işleme, nakliye, depolama ve parkende sektörlerinin tamamını kapsayıcı destekleme modelleri geliştirmeliyiz” dedi.
“HEP BİRLİKTE ÇALIŞMALI VE BİRLİKTE BAŞARMALIYIZ”
Sayın Cumhurbaşkanımızın başlatmış olduğu ve aynı zamanda milli birlik ve beraberlik seferberliğine dönüşen “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” yardım kampanyasına değinen Öztürk, bu birlik ve beraberlik ruhunun tarımsal üretimin artırılmasına yönelik olarak da devam ettirilmesi gerektiğini belirterek bunun için ele ele verilerek hep birlikte çalışmalısına vurgu yaptı.
“Bu zor günler elbet geçecektir. Bir an evvel toplumdaki panik havasını dağıtmalı, toplumsal bilinçle hareket etmeli ve gıda güvencemizi sağlamaya yönelik adımları atmalıyız” diyen Öztürk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Salgın sonrası kıtlık hatta açlık gibi daha büyük problemler ile karşılaşmamak için ülke olarak el ele vermeli, daha çok çalışmalı ve tarımsal üretimi aksatmamalı hatta artırmalıyız. Toplum olarak tüm sorumluluğu kamu kurumlarının sırtına yüklemek yerine vatandaş olarak “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” anlayışı ile hareket edip; başta su olmak üzere doğal kaynaklarımız üzerinden elde edilen enerji ve gıda maddelerini israf etmemeliyiz. Ülkemizin bu savaştan en güçlü şekilde ve “Gıda Egemenliğini” sağlamış bir ülke olarak çıkabilmesi için hep birlikte çalışmalı ve birlikte başarmalıyız.
“BAKANLIK ÇALIŞANLARIMIZ DA SAĞLIKTA ŞİDDET YASA TEKLİFİNE DAHİL EDİLMELİDİR”
Genel Başkan Öztürk ziyarette Bakan Pakdemirli’ye; Tarım ve Ormancılık Hizmet Koluna bağlı kurumlarda görev yapan çalışanların talep ve sorunlarına ilişkin de bilgilendirmelerde bulundu.
Öztürk, “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” teklifini can-ı gönülden desteklediklerini dile getirerek; bir taraftan Covid-19 salgını ile vermiş olduğumuz savaşta en ön safta cansiperane mücadele ederken diğer taraftan hasta veya hasta yakınları tarafından şiddete maruz sağlık çalışanlarımız için söz konusu yasa teklifinin çok doğru ve zamanında yapılmış bir teklif olduğuna inandıklarını belirtti.
Söz konusu yasa teklifine Tarım ve Orman Bakanlığı çalışanlarının da dahil edilmesi gerektiğinin altını çizen Öztürk konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu: “Bakanlığımız sorumluluğunda olan bitki sağlığı, hayvan sağlığı ve gıda denetim hizmetleri herhangi bir aksaklığa mahal vermeden Bakanlığımız personeli eli ile yürütülmektedir. Halk sağlığını korumak, gıda güvenliği ve gıda güvencesini sağlamak adına mesai mefhumu gözetmeksizin, cansiperane görev yapan Bakanlık çalışanlarımız da sahada yapmış oldukları görevler nedeni ile tıpkı sağlık çalışanları gibi sık sık sözlü veya fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Yaşanan bu şiddet olayları nedeni ile vefat eden, yaralanan çalışma arkadaşlarımız olmakta, ancak çoğu zaman bu olaylar ulusal basına yansımamakta ve kamuoyunun dikkatini yeterince çekmemektedir.
Dolayısı ile AK Parti ve MHP grupları tarafından hazırlanarak TBMM Başkanlığına sunulan yasa teklifine, herhangi bir unvan ya da sınıf ayrımı yapılmaksızın Bakanlığımız çalışanlarının da ilave edilmesi için gerekli adımların bizzat Bakanlığımız tarafından atılmasını talep ediyoruz. Söz konusu talebimizin, Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile karşılanmasının mümkün olmaması durumunda, Bakanlığımız tarafından çalışanlarımıza özgü bir yasa teklifinin hazırlanması ve TBMM Başkanlığına sunularak bir an evvel yasalaşmasının sağlanmasını talep ediyoruz.”
“ÇALIŞANLARIMIZA VERİLEN HUKUKİ DESTEK ARTIRILMALI”
Öztürk, Bakan Pakdemirli’ye; Bakanlık çalışanlarının görevleri esnasında uğramış oldukları şiddet sonrası, takip edilmesi gereken karakol, savcılık ve mahkeme süreçlerinde çalışanlara verilen hukuki desteğin artırılması taleplerini de ileterek; her ne kadar şiddet eylemi Kurum personelinin şahsına yapılmış olsa da, eylem personelin yürütmüş olduğu görev esnasında ve görevi nedeni ile gerçekleşmektedir. Dolayısı ile şiddet eylemi kurum personeline ve kuruma karşı yapılmaktadır. Bakanlığımız Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü tarafından taşra teşkilatlarına bu konuda gönderilecek bir talimatla, şiddete maruz kalmış personelin yaşayacağı tüm hukuki süreçlerin kurum avukatlarınca takip edilmesinin sağlanmasını talep ediyoruz. Bu sayede sahada zor şartlarda, büyük bir özveri ile çalışan personelimiz, Bakanlığımızın gücünü arkasında hissedecek, moral ve motivasyonu yükselecektir” dedi.
“VETERİNER UYGULAMA ÜCRETLERİ ELDEN DEĞİL DESTEKLEMEDEN ÖDENMELİ”
Genel Başkan Öztürk görüşmede; Uygulama ücreti dolayısı ile personelin vatandaş ile para alışverişi üzerinden doğrudan temas halinde olmasının salgının yayılmasına neden olabileceğinden, Hayvancılık Desteklemeleri Uygulama Tebliği’nin 20. maddesinde yapılacak değişiklik ile kamuda görevli veteriner hekimler, veteriner sağlık teknikeri ile teknisyenlerinin de serbest veteriner hekimler gibi desteklemelerden yararlanmasının sağlanması ve bu sayede personel ile vatandaş arasındaki para alışverişinin engellenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Öztürk, Hayvan sahiplerinden alınan aşı ücretlerinin kampanya süresince ücretsiz hale getirilmesi gerektiğini, Uygulama ücretlerinin hayvan sahiplerinden alınması yerine, 20.11.2019 tarih ve 30954 sayılı resmi gazetede yayınlanan 2019/54 nolu hayvancılık desteklemeleri uygulama Tebliğinin “Programlı aşı ve küpe uygulamaları” başlıklı 20. Maddesinde değişiklik yapılarak, kamuda görevli veteriner hekimler, veteriner sağlık teknikeri ile teknisyenlerinin de serbest veteriner hekimler gibi desteklemelerden yararlanmasının sağlanmasını talep etti.
Genel Başkan Öztürk görüşmede Bakan Pakdemirli’ye, Orman Genel Müdürlüğü’nce taşra teşkilatlarına gönderilen, Fazla Çalışma Ücretine İlişkin Yönergede yer alan aksaklıkların giderilmesi ve olası mağduriyetlerin önüne geçilmesi gerektiğini belirterek söz konusu yönergede gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep etti.